Sanırım bu sene tatil için Ölüdeniz'i seçerek en mantıklı kararı vermişiz. Kaldığımız otel haricindeki keşiflerimiz bizi o kadar mutlu ettiki daha önce bir yazımda da bahsetmiştim (burada). Bir sonraki keşif noktamız ise Oyster Residence oldu.
Aslında arkadaşımızın orada çalışmasıyla tanıştık mekanla. Dışarıdan baktığınızda tüm otellerden ve restorantlardan kendisini sıyırıyor. Ben de bu kadar farklı olmasını peşine düştüm ve nedenini anlamak zor da olmadı.
2003 yılında kurulan Oyster'in sahibi Günsenin Hanım aslında moda tasarımı mezunu. İngiltere'de Chelsea School of Art and Design'da okumuş. Otel dekorasyonundaki detaylar size tarz sahibi bir elin değdiği sinyalini veriyor en baştan.
Otelin inşaatında Mardin'den ve Nemruttan getirilen özel taşlar kullanılmış. Taş işçiliklerinde bunu görmek mümkün. Süslemelerin çoğu Günsenin Hanım tarafından yapılmış zaten. Örneğin denize bakan yüzde, restaurant içinde müşterilerin en çok ilgisini çeken yer olan Kral yatağı Günsenin Hanımın ninesinden kalma eski tarihi bir yatak ve tekrardan restore edilip renklendirilerek işletmenin gözdesi haline getirilmiş.
Otelin bir başka dikkat çeken özelliği ise otelin içinde yer alan 100 yaşını aşmış zeytin ağaçları. hepsi otelin yapımı aşamasında özenle korunmuş. Ve bugün havuz başında müşteriler asırlık zeytin ağaçlarının gölgesinden faydalanıyor. 2012 yılında aldığı Türkiye'nin en iyi butiği ödülünü gerçekten haketmiş.
0 comments:
Yorum Gönder